Dünya Savaşından Alman Felsefesi mi Sorumlu?
Fikirler dünyayı şekillendirir mi? Felsefe, savaşın görünmez hazırlayıcısı olabilir mi?
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tüm dünyanın aklını kurcalayan bir soru vardı: Bu felaketten yalnızca siyasî çıkarlar mı, yoksa bir milletin düşünce biçimi mi sorumluydu? Alman felsefesinin, özellikle de Kant’tan Hegel’e uzanan idealist geleneklerin savaşın entelektüel zeminini hazırladığı iddiası, dönemin en hararetli tartışmalarından biriydi.
Amerikalı filozof John Dewey, 1915’te verdiği üç konferanstan oluşan bu kitapta söz konusu tartışmayı derinlemesine ele alıyor. Dewey, Alman felsefesinin Alman siyasetine etkilerini inceleyerek Almanya’nın savaşa nasıl girdiğini anlamaya çalışıyor. Luther’den 20. yüzyılın başlarına kadar Alman felsefesi ve siyasetine kapsamlı bir genel bakış sunan Dewey, bir dizi kritik soruya yanıt arıyor: Alman felsefesinin özgürlük ve ahlâk anlayışı nasıl oldu da devlete mutlak itaat fikrine dönüştü? Kant’ın iki dünyası (fenomenal ve numenal), Alman siyasetinin yapısını ve disiplin anlayışını nasıl etkiledi? Felsefi idealizm, nasıl bir ulusal kader duygusuna ve “kültür misyonu” anlayışına kaynaklık etti?
Dewey’in savaşın ortasında kaleme aldığı bu metin, bir dönem polemiği olmasının yanında, düşüncelerin nasıl tarihsel güçlere dönüşebildiğini gösteren çarpıcı bir analiz.
-
%35 indirim899,00 TL584,35 TL
-
%35 indirim719,00 TL467,35 TL
-
%35 indirim269,00 TL174,85 TL
-
%35 indirim209,00 TL135,85 TL
-
%35 indirim209,00 TL135,85 TL
-
%35 indirim169,00 TL109,85 TL
-
%35 indirim169,00 TL109,85 TL
-
%35 indirim167,00 TL108,55 TL
-
%35 indirim129,00 TL83,85 TL
-
%35 indirim239,00 TL155,35 TL